-
1 ayrılmak
-
2 wander
(belli bir amaci olmadan) dolasmak, gezmek; dogru yoldan ayrilmak, sapmak; (off ile) (esas konudan) ayrilmak, sapmak; konudan konuya atlamak, farkli seylere dalip gitmek, karismak -
3 удаляться
uzaklaşmak; ayrılmak; çekilmek* * *несов.; сов. - удали́ться1) ( отдаляться) uzaklaşmak; ayrılmakудаля́ться от те́мы — sadetten / konudan ayrılmak
2) ( уходить) çekilmek, çekilip gitmekудали́ться к себе́ в ко́мнату — odasına çekilmek
-
4 digress
v. dışına çıkmak, sapmak; konuyu dağıtmak* * *konudan ayrıl* * *(to wander from the point, or from the main subject in speaking or writing.) konudan ayrılmak -
5 Thema
konu mevzu; mus tema; ( Angelegenheit) mesele;ein \Thema behandeln bir konuyu işlemek [o ele almak];vom \Thema abschweifen konudan ayrılmak;beim \Thema bleiben konudan ayrılmamak;das \Thema ist für mich erledigt bu mesele benim için kapandı;das ist ( doch) kein \Thema! ( fam) ( spielt keine Rolle) bunun bir önemi yok (ki) !; ( steht nicht zur Debatte) söz konusu bu değil (ki) ! -
6 отходить
I несов.; сов. - отойти́1) çekilmek; uzaklaşmak; ayrılmakотойди́те в сто́рону! — kenara çekilin!
ребёнок не отхо́дит от телеви́зора — çocuk televizyon başından ayrılmıyor
она́ не отходи́ла от окна́ — pencere önünden ayrılmıyordu
су́дно отошло́ на не́сколько сот ме́тров (от бе́рега) — gemi birkaç yüz metre açıldı
2) kalkmak, hareket etmekпо́езд отхо́дит в три — tren üçte kalkıyor
3) воен. (geri) çekilmek4) kalmak, intikal etmekдом отошёл его́ насле́днику — evi varisine intikal etti
5) uzaklaşmakне отходя́ от национа́льных тради́ций — ulusal geleneklerden uzaklaşmadan
отойти́ от те́мы — konudan ayrılmak
6) bırakmak; kalkmakобо́и отошли́ — duvardaki kağıtlar kalkık
пятно́ отошло́ — leke çıktı
7) (приходить в себя, в сознание) kendine gelmek8) ( переставать сердиться) öfkesi geçmek, yumuşamak••отойти́ в о́бласть преда́ния / воспомина́ний — tarihe karışmak
отойти́ на второ́й план — ikinci plana düşmek
II сов., разг.отойти́ в ино́й мир — bu dünyadan göçüp gitmek
( больного) özenli bakımla iyi etmek -
7 уклоняться
kaçmak,sıyrılmak; kaçınmak; sapmak* * *несов.; сов. - уклони́ться1) kaçmak, sıyrılmakуклони́ться от уда́ра — yumruktan kaçmak / sıyrılmak
2) перен. kaçmak; kaçınmakуклоня́ться от встре́чи с кем-л. — biriyle görüşmekten kaçınmak
уклоня́ться от отве́тственности — sorumluluktan kaçmak
уклоня́ться от отве́та — cevap vermekten kaçınmak
3) в соч. sapmakсу́дно уклони́лось от ку́рса — gemi rotadan saptı
4) перен. ayrılmakуклоня́ться от те́мы — konudan ayrılmak
-
8 abschweifen
ab|schweifen ['apʃvaıfən]vom Thema \abschweifen konudan ayrılmak, konu dışına çıkmak -
9 Abkommen
pl.n.anlaşmaanlaşmapl.n.ayrılmakpl.n.konudan ayrılmakpl.n.uzaklaşmakpl.n.uzmanlaşma -
10 s'éloigner
v pr1 uzaklaşmak2 ayrılmak -
11 отклоняться
несов.; сов. - отклони́тьсяsapmak тж. перен.отклоня́ться от (свое́й) це́ли — amacından sapmak
кора́бль отклони́лся от за́данного ку́рса — gemi rotasından saptı
••отклоня́ться от те́мы — konudan ayrılmak, uzaklara gitmek
не отклоня́йся! (говори по существу) — sadet dışına çıkma!
-
12 konu
konu s1) Gegenstand m2) Thema nt\konu parayla ilgili es geht ums Geld\konudan ayrılmak vom Thema abschweifen\konuyu değiştirmek das Thema wechselnbir \konuyu işlemek [o ele almak] ein Thema behandeln -
13 abkommen
ab|kommen1) ( abweichen) sapmak;wir kamen vom Weg ab yolumuzu şaşırdık, yanlış yola saptık;vom Thema \abkommen konudan ayrılmak, konu dışına çıkmakvon seiner Meinung \abkommen fikrinden caymak3) ( aus der Mode kommen) geçmek -
14 straggle
v. sürüden ayrılmak, yoldan sapmak, dağılmak, dağınık olmak, konudan sapmak* * *doğru yoldan sap* * *['stræɡl]1) (to grow or spread untidily: His beard straggled over his chest.) dağınık bir biçimde yayılmak2) (to walk too slowly to remain with a body of eg marching soldiers, walkers etc.) geride kalmak, ayrı düşmek•- straggly
- straggliness
См. также в других словарях:
uzaklara gitmek — 1) konudan ayrılmak 2) gözleri dalmak, dalıp gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük